Olasılıklar sonsuzdur, bu yüzden doğru tercihi yapmak sizin elinizdedir. Bu makalenin amacı stresinizi azaltmak ve böyle bir durum için size net bir yol haritası sağlamaktır.
İyi tanımlanmış bir problem, çözümün yarısıdır. Dolayısıyla, hedeflerinizi net bir şekilde ifade etmek için birkaç dakikanızı ayırın, başarınız için neyin önemli olduğunu öncelik sırasına göre belirleyerek ve sadece ‘sahip olsaydım güzel olurdu’ dediklerinizi diğerlerinden ayırın. İnternette araştırmaya başladığınız zaman, neyi aradığınızdan kesinlikle emin olmalısınız.
Neye sahip olacağınızın kararını doğru bir şekilde vermek biraz zaman gerektirecek. Takviminizde bu işe zaman ayırdığınızdan emin olun!
Artık hedeflerinizi belirlediğinize göre şimdi araştırma yapma zamanı. Biz araştırmaları üç aşamada düşünüyoruz:
İlk başta yerelde tavsiye edilen, birkaç ajans seçeneğini belirlemelisiniz. Ancak, şu an için sadece temel hedeflerinize odaklanın. Böylece çok fazla bilgi ile kafanızı karıştırmamış olursunuz. Size sunulan hizmet tekliflerini anladığınızdan emin olun. Lütfen olabildiğince açık ve belirgin olun. Öncelikli hedeflerinizi ve önceden belirlemiş olduğunuz ajans hizmetlerini kapsayan bir liste oluşturun. İyi bir eşleşme olup-olmadığını anlamada size yardımcı olması adına her ajans ve bazı kategoriler için yıldızlı puanlama yapabilirsiniz.
Aday ajanslarınızın sizinkine benzer projeler ve markalar için kanıtlanmış, başarılı çalışma kayıtlarının olup-olmadığını göz önünde bulundurmalısınız. Belki de bunu hazırladığınız temel taslağa puanlama kategorisi olarak ekleyebilirsiniz.
Şimdi, puanlamanızın dışında elde etmeniz gereken bazı temel nitel bilgiler var. Yapacağınız iş ortaklığı başarılı anlarla mı dolu olacak yoksa sabrınızın sınandığı kötü bir sonuç ile mi karşılaşacaksınız? Ajansta ki en iyi kişiyi aramak için biraz zaman ayırınız (kişi sayısı bütçe ve zaman sınırlamalarına göre değişebilir) ve ajansın hizmet teklifleriyle ilgili istediğiniz kadar sorular sorunuz. Ajansların sizinle iletişim kurma şekillerine oldukça dikkat ediniz, önceliğiniz sizinle sürekli iletişim kuran, sorularınızı dürüst ve açık bir şekilde cevaplayan ajanslar olmalı! Çünkü bu ilk temasın, gelecekteki etkileşimin nasıl olabileceğine dair küçük bir örnek olması muhtemeldir. Hemen müsait miydiler? Verdikleri cevaplar sizi memnun etti ve kafanızdaki soru işaretlerini giderdi mi? İletişim için kolay ve teknolojik bir yol sağladılar mı? Ajans sunumları iyi oluşturulmuş ve ilgili proje çalışmaları ile desteklenmiş mi?
Şu ana kadar eleyerek oluşturduğunuz ve 2-3 finalist ajans bulunan bir listeye sahip olmuş durumda olmalısınız. Hepsine aynı şekilde bir proje özeti gönderiniz. Evet, düzgün ve iyi oluşturulmuş bir özet. Bir projeye sahip olmak için kısa bir özet yazmaktan daha iyi bir yol yoktur. Ve Einstein’ın şu ünlü sözünü hatırlayın: “Eğer bir şeyi basitçe anlatamıyorsanız, yeterince iyi anlamamışsınızdır.”
Adil ve şeffaf olunuz. Ortaklığa girmenin iyi bir yolu, oyunda yalnız olmadıklarını onlara bildirmektir. Onlar da minnettar olacaklardır.
Vaktinizi -onların vaktini de- boşa harcamamalısınız. Bu aşama, eğer bir bütçe sınırlamanız varsa onu açıklamak için iyi bir an.
Alacağınız teklifler de beklentilerinizi karşılamaya daha yakın olacaktır. Onlar da teklifleriyle geri dönüş yaptıklarında, neredeyse her şey tamamlanmak üzere olacaktır. Belgeleri dikkatlice inceleyiniz. Maliyet bölümünü doğrudan atladıktan sonra, isteklerin, hedeflerin, teslimatların, proje planının ve diğer dikkate alınacak hususları da değerlendirmek için biraz zaman ayırınız.
Büyük ajanslar küçük ajanslardan farklı olarak yaratıcılık, geliştirme ve danışmanlık gibi farklı yetenekleri bir araya getirirler. Dolayısıyla, aradığınız şey bir çok faaliyetinizi devretmek ve başka bir şey (ürününüzü geliştirmek, ekibinize yatırım yapmak…) yapmak için biraz boş alan açmak ise, bu seçenek sizin için en iyisidir. Kendi işlerinizi ilerletip sadece ajansın yönlendirmelerine güvenmek istiyorsanız ilk süreç sancılı da olsa büyük ajans tercih etmelisiniz. Büyük bir ajansın tüm hizmetlerini sunması, tüm bu hizmetlerde iyi olduğu anlamına gelmeyebilir. Size geri dönüşleri de genellikle çok yavaştır. Ajansların büyük ve kalabalıklaşan yapıları nedeniyle, daha çok insan ilgi duymaktadır.
Buna karşılık, küçük ajanslar birçok yetenek konusunda daha çok uzmanlaşırlar (maksimum 5-6 kişilik ajanslar). Küçük ajanslarda iletişim doğrudan ve kişisel olduğu için iletişim kurmak daha kolaydır. Süreçler daha hızlı ilerler. Bunun aksine, yapılacak olan işler sürekli olarak takip altında olmalı ve onay aşamalarından geçmelidir. Küçük, butik demek değildir. Şunu adil bir şekilde söyleyebiliriz; daha küçük kurumlar yaptıkları şeylerle ilgili daha fazla tutku gösterme ve farklı olma eğilimindedirler ve sonuçta dünyayı harekete geçiren şey tutkudur.
Kuruluşunuzda yeterli çalışanınız varsa, birkaç küçük ajans ile çalışmayı ve aralarındaki işletmenizle ilgili bilgi boşluğunu kendi ekibinizin kattığı değer ve uyumla doldurmayı tercih edebilirsiniz. Benim fikrime göre bu, büyük bir finans devinin işinizi yönetmesine izin vermekten daha iyi bir stratejidir. Genel bir kural olarak, temel stratejilerinizin kontrolünün sizde olması ve sadece yapamayacağınız kısımları devretmek istersiniz.
Bu konuyla ilgili en uç örnek ise her yıl gittikçe daha fazla gördüğümüz bir şey olarak, doğrudan serbest çalışanlarla çalışan büyük küresel markalardır. Bu küresel markalar maddi açıdan karşılayabilecek yeterli iç kaynaklara sahiptirler. Paradoks gibi gözükse de, yaptıkları basitçe ajanslardan gelen tüm faturaları kesmek ve sadece gerekli yetenekler almaktır.
Bir zamanlar, yerel ajanslar birebir görüşebilmek adına büyük avantajlar sundular. Bugünlerde bu hala geçerli mi? Bana kalırsa, ilişkiyi güçlendirmek için müşterilerinizle gerçek hayatta tanıştığınız bir an olmalı; ancak işletmeyle ilgili kararların %99'u çok değerli sanal kanallarımız üzerinden alınabiliyor. Benzer bir saat diliminde olduğunuz sürece ve yılda bir kez, ajansınızı ziyaret etmek için uçağa atlamıyorsanız, ofisinizden 3.000 km uzaklıktaki yaratıcı ajansınız ile aranızda bir problem olmamalı.
Başarısız kişiler anlık durumlarına göre kararlar verirler. Başarılı insanlar, olmak istedikleri yere göre kararlar verirler. Bir ajansı seçerken kendinize şunu sorun; sadece bir kereye mahsus mu ihtiyacınız var, yoksa uzun vadeli bir iş ortaklığı kurmak mı istiyorsunuz? Stratejik düşünün, işinizin nereye gittiğini kendinize sormanın zamanı geldi. Ajans ile birlikte gelecekte kendinizi hayal etmeye çalışın, ne görüyorsunuz?
Bazen, basitçe bildiğiniz size rehberlik edecek olan içinizden gelen sestir. Böylece yukarıda bahsettiklerimizin hepsini çöpe atabilir ve kalbinize güvenebilirsiniz. Sadece beyninizin kestirme bir yolla sizi kandırmayıp, konuşanın kalbinizin olduğundan emin olmalısınız.
… öyleyse doğru bir iş yapıyorsunuz.
Biz Diffea Ajansı olarak küçük bir işletmeyiz, yaptığımız işleri tutku ve farklı düşünme prensipleri altında üretmekteyiz!
Projeleriniz için sağlam bir ortak arayışında mısınız? Hizmetlerimizi inceleyiniz ve teklif isteyin ardından size uygun olup olmadığını gözden geçirin.
Kaynak: Elespacio
Pellentesque habitant morbi tristique senectus et netus et malesuada fames ac turpis egestas. Aenean enim magna, tempus nec nulla in, porta aliquet leo. Donec quam tortor, accumsan vitae magna a, venenatis malesuada nibh. Suspendisse tortor ex, imperdiet et lacinia quis, congue non ipsum. Phasellus sed quam quis ante gravida vehicula. Sed tincidunt eros turpis, at sollicitudin lectus ultricies nec. Nam vestibulum molestie velit.